Wednesday, October 03, 2012

SINOPALE4



SOVYET GÜRCİSTAN'DAN FOTOGRAFLAR


SINOPALE4 EKİBİ


İNSEL İNAL


ASHLEY HUNT















SİNOPALE4
BAĞLAMINDA SİYASAL VE EKONOMİK KRİZLER ÇAĞINDA KÜRESEL KÜLTÜR VE SANATIN İŞLEVİ
Küresel kültür sanat endüstrisinin küresel siyasal olaylar ve ekonomideki konumunun giderek yükseldiği bir dönemde yaşıyoruz. İnsanlara zihinsel açılım ve daha iyi yaşam biçimleri için isteklendirme veren bir hizmet sektörü olarak kültür ve sanat endüstrisi çok yönlü bir zihinsel üretim ve açılım, zengin bir görsel üretim ve kitlenin katılımını sağlayan bir algılama, tüketim ve istihdam alanı yaratarak öne çıkıyor.  Ülkelerin kültür politikaları, küresel rekabette etkin bir işlev taşıyor. Türkiye’de gerçekleştirilen Sinopale4 türünde uluslararası sanatçıları ve sanat uzmanlarını buluşturan etkinlikler bu bağlamda değerlendirilmesi gereken siyasal-ekonomik ve kültürel etkinliklerdir.
Tarihsel, modern ve post-modern süreçleriyle Türkiye’ye özgü bir çağdaş kültür ve sanat yoğunlaşması gerçekleşirken bu yoğunlaşma 1990’lardan bu yana Türkiye’nin bulunduğu bölgeyi de etkilemektedir. Bu süreçte küresel kültür ve sanat sanayinin gerekleri olan  Kültür kurumları arasında yönetişim, sivil toplumun kültür endüstrisi içindeki güçlü konumu, yaratıcı insanı destekleyen altyapılar, kültürel mirasın geleceğe bozulmadan taşınması ve kent dokusu ile insan yaşamı arasında uyumlu ilişkinin sağlanması gibi bir dizi ilkenin özellikle sanatçılar ve sanat uzmanlarının gerçekleştirdiği Sinopale gibi etkinlikler dolayısıyla yerleştiğini izlemekteyiz.
1980’lerde Türkiye’nin devlet odaklı kültür endüstrisi, liberal kapitalizme geçiş, uluslararası iletişim ve etkileşim ağlarının etkisi ve diğer toplumsal siyasal etmenlerin etkisiyle gücünü yitirmeye başladı; Türkiye’nin kültür kenti olma özelliği Ankara’dan İstanbul’a geçti. 1980’deki askeri müdahaleye ve anti-demokratik anayasaya karşın, sanat ve kültür üretiminin giderek özgürleşmesi, bağımsızlaşması ve çeşitlenmesi ilginçtir. Özellikle çeşitli yaratıcılık alanlarındaki (tasarım,  grafik, görsel sanatlar ve performans sanatları) kutuplaştırıcı Modernist kalıntılardan ve biçimcilikten kurtulma, Post-modernizmin yeşermesi ve teknoloji ve bilimden kaynaklanan yeni görsel estetiklerin ortaya çıkışı bunun göstergeleridir. Bu açıdan bakıldığında Sinopale, bu yapının İstanbul dışında da kurulmasına örnek oluşturmaktadır.
90’lardaki küreselleşme rüzgârları Türkiye’ye de ulaştı. Özellikle Türkiyeli göçmenlerin çoğunlukta olduğu AB ülkeleriyle başlayan sanat ve kültür ilişkileri Avrupa aydınlarının ilgisini Türkiye’ye çekti. Modernizmin yalıtılmışlığından ve içedönüklüğünden küreselliğin birlikteliğine ve dışadönüklüğüne geçiş yaşanmaya başladı. Şirketlerin sanat ve kültür merkezleri ve müzelerinin açılması, depolardaki koleksiyonların kitlenin önüne çıkarılması, sanat üretimi ve tüketiminin özel sektör için bir saygınlık ve tanıtım aracı olması, yerel ve uluslar arası kültür/sanat hizmet sektörünün yükselişi (küratörler) ve sanat piyasasının fuar ve müzayedeleri kültür endüstrisinin yatırımcı lehine güçlenmesinin göstergeleridir. 2000’ler AB’nin genişleme ve kültürel bütünleşme politikası çerçevesindeki siyasal ve ekonomik ilişkiler sanatın ve kültürün akışını büyük ölçüde değiştirdi. Süreç 90’larda tam anlamıyla bireysel bir etkileşim ağı üzerinden başlayarak özellikle özel müzeler, güzel sanatlar fakülteleri, sanatçı girişimleri ve kültür sivil örgütler gibi çoğunlukla AB tarafından mali destek sağlanan kurumlarla yakın ilişkide başladı. Etkileşim çoğunlukla küresel ekonomi ve siyaset süreci ile doğru orantılı olarak sürdürülebilmekteydi; böylece kültür bağımsızlığına ve özerkliğine aynı zamanda da özel sektörün ilgisine kavuşmuş oldu. Sinopale bu değişimleri ve bu olanakları zamanında değerlendiren bir etkinlik olarak öne çıkıyor.
Gerçekte 2000’lerin ilk on yılında bu jeopolitik bölgede yaşayan kişiler olarak dünyayı acımasızca iki farklı dinsel gruba ayıran ve ekonomiyi borsa adı altında açıkça formüle eden küresel politikayı edilgen bir biçimde izlemekteyiz. 20.yy boyunca Türkiye’nin içinde ve komşularında farklı demokrasi dönemlerinde yaşayan topluluklar kendi düşüncelerini, önerilerini yahut itirazlarını dile getiremediler, sessizce beklediler.  Günümüzde bu halklar ucu iç savaşa kadar uzanan çeşitli muhalefet türleriyle kaderlerini değiştirmek istiyorlar. Bu yeni sürecin başında en çok göze çarpan eleştiri ve itiraz ise meydan okuyan sanat yapıtlarıyla olayların düzenini irdeleyen, siyasal-toplumsal-ekonomik düzenleri sıkı bir elekten geçirip irdeleyen yorumlayan sanatçılardan geldi.  Bugün, Güney Kafkasya, İran ve Orta Doğu’nun sanatçılarının söylemleri ve yapıt üretimleri 20.yy tarihine (kolonyalizm ve uluslaşma), sosyolojik ve antropolojik gerçeklere, gizli ve uç kültürlerin tezahürlerine, kültürel politikalara ve bu bölgelerdeki farklı Modernizmler içindeki aydınlanmanın değişik düzlemlerine ayna tutmaktadır. AB kültür odaklarının bu bölgelerdeki sanat ve kültüre ilgisi yalnız pazarlama amaçlı değildir: Söz konusu aynada gördüklerine ilgiyle bakıyorlar, çünkü o aynada kendi söylemlerinin eleştirisini de görüyorlar ve tabii isterlerse özeleştiri yapabiliyorlar. Sinopale, ilk etkinlikten günümüze bu gerçeklerin bilincinde olan sanatçıları ve uzmanları davet ederek, gerçekleri, değişimleri ve gelişmeleri tartışmaya açtı.
SİNOPALE, söz konusu süreçte ilkeleri ve işleyişiyle kendisini kanıtlamış bir etkinlik olarak öne çıkmaktadır.
SİNOPALE,  2005’den bu yana şu işlevleri yerine getirmektedir: -Sinop’u Karadeniz bölgesinin tarihsel ve güncel coğrafi stratejik bir kenti küresel sanat ve kültür haritasına yerleştirmiştir; -Kavramsal çerçeveleri, demokratik işleyişi, çoklu işbirlikleriyle ve yöntemleriyle büyük kentlerde gerçekleşen bienallerin karşısına kitleyle yakın etkileşimli, yerel kaynakları ve sorunları irdeleyen, sanatçılarla kitleyi buluşturan bir model oluşturmuştur; -Bienallere katılan yüzlerce uluslararası sanatçı ve sanat uzmanı ve bu kişilerin ülkelerinin diplomatik temsilcileri Sinop’u, kültür ve turizm açısından tanımış ve tanıtmıştır;--Sinop halkı, Sinopale4 etkinlikleri dolayısıyla uluslararası sanat üretimlerini görmek, izlemek, yorumlamak, bunları üretenlerle buluşmak, konuşmak gibi Türkiye’de hiçbir kentin sahip olmadığı bir ayrıcalığa ve belleğe sahip olmaktadır; -Sinop’u 20.yy boyunca bir “cezaevi” kenti olarak belirleyen genel algıyı değerlendirerek ve bu geçmişin gelecek için yararlı bir bellek olarak kabullenilmesini sağlamak için “cezaevi” ve bulunduğu alanın nasıl bir değişim geçirmesi konusunda halkı ve yöneticileri bilinçlendirmek ve bilgilendirmek üzere sergiler, açık oturumlar, seminerler düzenlemiştir.
Sinopale4, Sinop’un bu bölgedeki ve küresel kültür ve sanat sanayindeki konumu için bir altyapı hazırlamıştır. Sinop halkının bu altyapıyı benimsemek ve korumak, yönetimlerin de bu altyapıyı, özenle oluşturulmuş ilke ve amaçları değiştirmeden geliştirmek gibi bir sorumluluğu oluşmuştur. Sinop’un önünde bu bağlamda çok önemli bir olanak vardır: Tarihsel Sinop Cezaevi’nin boşaltıldığından bu yana gündemde olan Karadeniz bölgesi için uluslararası kültür ve sanat merkezine dönüştürülmesi projesi, AB fonları dolayısıyla da daha gerçekçi bir sürece girmiştir. Bu proje, halkın ve yerel yönetimlerin iradesi ve desteğiyle en kısa zamanda gerçekleştirilmelidir. Sinopale4, bu merkez kurulduktan sonra bu kentte nasıl bir uluslararası iletişim ve etkileşim gerçekleşeceğinin bir modelidir. Bizler bu modeli bugüne dek uygulayarak görevimizi yaptık; şimdi bizler özverili çalışmamızın bu cezaevinin uluslararası bir sanat ve kültür merkezine dönüşmesiyle karşılığını almış olacağız. Sanatçılar ve sanat uzmanları olarak hiçbir zaman yitirmediğimiz umudumuz  ve direncimizle bu sonucu bekliyoruz.
BERAL MADRA  2006’DAN BU YANA SINOPALE EKİBİ ADINA

 

 

 

 

Thursday, July 26, 2012




BASIN BÜLTENİ

3. ÇANAKKALE BİENALİ

KURGULAR VE KARŞI DURUŞLAR*

28 EYLÜL-3 KASIM 2012

SANATÇILAR :
ALİ İBRAHİM ÖCAL (TR), ARTIK İSLER VIDEO KOLEKTIF (TR), AYHAN TASKIRAN (TR), BOBBIE (TR-DK), BRACO DIMITRIYEVICH (BH), ÇAGRI SARAY (TR), FERHAT ÖZGÜR (TR), FIKRET ATAY (TR), HAKAN KIRDAR (TR), İNSEL İNAL (TR), JAKOB GAUTEL (FR), JULIAN STALLABRASS (UK)  KALLIOPI LEMOS (GR-UK), KOMET (TR), MARWAN SAHMARANI (LB), MEHMET ALI BORAN(TR), MELIH APA (TR), MICHELANGELO PISTOLETTO-MEDITERRANEAN CARPET (IT), MOATAZ NASR(EG), MURAT AKAGÜNDÜ (TR), MUSTAFA OKAN (TR), NADI GÜLER (TR), NALAN YIRTMAÇ (TR), NERIMAN POLAT (TR), NIKITA ALEXEEEV(RU) , PINAR YOLAÇAN (TR), SENCER VARDARMAN(TR), SERHAT KİRAZ (TR), SEVIL TUNABOYLU (TR), ULRIKE ROSENBACH (DE),YENI ANIT (TR), YEŞİM AĞAOĞLU (TR)

BİENAL EKİBİ : Küratörler Beral Madra (Genel Sanat Yönetmeni); Fatih Balcı; Fırat Arapoğlu; Seyhan Boztepe; Bienal Direktörü: Seyhan Boztepe; Koordinatör Küratör: Deniz Erbaş ,
YAN ETKİNLİKLER :
Koordinatörler: İsmail Erten, Oral Kaya; Bienal Çocuk: Erdinç Alnıak; Bienal Genç: Hasan Gülbay; Bienal Engelsiz: Cemal Öney, Didem Gürdoğan; Bienal Prodüksiyon: Doğan Türkoğlu; Web: Yıldırım Şahiner

MEKANLAR : ESKİ OTOBÜS GARAJI VE DEPOSU, KORFMANN KİTAPLIĞI, ERMENİ KİLİSESİ, İL KÜLTÜR MERKEZİ VE KENTİN KAMUSAL ALANI

3. ÇANAKKALE BİENALİ ÇANAKKALE BELEDİYESİ HİMAYESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR. BİENAL DESTEKÇİLERİ VE İŞBİRLİĞİ YAPAN KURUM VE KURULUŞLAR : İSTANBUL İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ, İSTANBUL GOETHE INSTITUT,…

Antik çağdan günümüze kıtalar ve okyanuslar arasında jeopolitik bir geçit olma özelliği taşıyan Çanakkale Boğazı’nın Doğu yakasında uzanan Çanakkale’de gerçekleşecek olan 3. Uluslararası Bienal, günümüzdeki siyasal, ekonomik ve toplumsal gerçekleri sorgulayan, irdeleyen, eleştiren kurgular ve karşı duruşlar içeren sanat yapıtlarını toplumun değerlendirmesine ve yorumuna sunuyor.

Akdeniz kültürleri ile Anadolu kültürleri arasında tarihsel ve güncel bir eşik oluşturan bu kentin günümüze özgü toplumsal, kültürel yapısının uluslararası etkileşime açık özelliği, kent yönetimi ve halkının gösterdiği ilgi ve işbirliği bu bienalin sürdürülebilir niteliğini desteklemektedir. Bienal, kentin gelişmiş üniversite ve akademik altyapısı için de bir uluslararası kültürel açılım etkinliği olarak önem kazanmaktadır.

3. Çanakkale Bienali,
a. günümüzde gerçekleşen sanatın üretim, izlenme ve algılanma alanı olmayı;
b. küresel ölçekte yeniden çizilen coğrafyaları, tekrar bedenleşmeye çalışan neo-liberal ekonomiyi, özellikle Ortadoğu’da gözlemlenen politik dönüşümleri, iktidara dair baskıların artan oranda coğrafya-dışı bir olgu haline gelmesini ve tüm bunların gündelik yaşama bulaşan durumlarını görünür kılmayı;
c. belirli bir kavram üzerinden bir araya gelen işlerle ya var olan durumun bir manzarasını sunmayı ya da yeni bir manzaranın önericisi olmayı;
d. biraz da, yeni isyan dalgaları ile cisimleşen ve tekrar canlanan bu örgütlenme durumunu masaya yatırmayı
amaçlamaktadır.

3. Çanakkale Bienali
Bu bienalin kavramsal çerçevesini benimseyen uluslararası sanatçıları ve sanat uzmanlarını davet ederek, kenti bu sanatçıların gündemine yerleştirecek;
Bu sanatçılara bu bienal için üretecekleri işleri yerleştirecekleri Eski Otobüs Terminali, Ermeni Kilisesi, Korfmann Kitaplığı ve diğer kamusal mekanlar gibi ilginç ve işlevsel mekanlar sunacak;
Kamusal alanlar, sanat ve kültür kurumları, üniversiteleri sanatçılarla işbirliğine davet ederek, karşılıklı etkileşim ve iletişim ortamı yaratacak;
Toplumsal eğitim programları (atölyeler, açık oturumlar, konferanslar) ile bienalin kavramsal çerçevesinin geniş ölçekli bir çözümlemesini ve yorumlanmasını sağlayacak;
Bienalin bir amaç değil, izleyiciyi üretim süreçlerine katılmaya yönlendiren sürdürülebilir bir etkinliğe ve Akdeniz bölgesi için kültürel bir arayüze dönüştürecek;
Çanakkale’yi küresel sanat ve kültür sanayi ve iletişim ağları içine konumlandıracaktır.


*3.ÇANAKKALE BİENALİ KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ VE BAŞLIĞI  JACQUES RANCIERE’in şu düşüncelerinden esinlenmiştir : Sanat siyaset için bilgi ve temsiliyetler üretmez. O, duyumsallığın ayrı cinsten düzenlerinin karşılıklı dayanışmasını, kurguları ve karşı duruşları üretir. Bunları siyasal eylem için değil, kendi siyaseti çerçevesinde, yani sanatı bir yandan kendini yok etmeye sürükleyen bir yandan da yalnızlığa kilitleyen o çift hareket uyarınca üretir. Sanat, kendisinden ortak duyumsal mekânı bölmeyi talep eden biçimleri ve etken ve edilgen, tek başına ve birlikte, görüntü ve gerçek arasındaki ilişkileri, yani tiyatronun, filmin, müzelerin ve okunan sayfaların zaman-mekânını yeniden düzene sokan kurguları ve karşı duruşları üretir. Böylece deneyimlerin yeniden şekillenmesini sağlayan biçimler üretir-  birlikte deneyim yaşamayı yeniden biçimlendiren ve yeni sanatsal karşı duruşlar oluşturan siyasal özne olmanın biçimlerinin oluşacağı alandır o.
Jacques Ranciére, Die Aufteilung des Sinnlichen (Die Politik der Kunst und İhre Paradoxen), Polypen, 2008, s.89-90
Ayrıntılı Bilgi: DENİZ ERBAŞ: deniz.erbas@gmail.com





PRESS RELEASE

3RD. ÇANAKKALE BİENNALE

FICTIONS AND DISSENTIONS*


28 SEPTEMBER-3 NOVEMBER 2012

ARTISTS :
ALİ İBRAHİM ÖCAL (TR), ARTIK İSLER VIDEO KOLEKTIF (TR), AYHAN TASKIRAN (TR), BOBBIE (TR-DK), BRACO DIMITRIYEVICH (BH), ÇAGRI SARAY (TR), FERHAT ÖZGÜR (TR), FIKRET ATAY (TR), HAKAN KIRDAR (TR), İNSEL İNAL (TR), JAKOB GAUTEL (FR), JULIAN STALLABRASS (UK)  KALLIOPI LEMOS (GR-UK), KOMET (TR), MARWAN SAHMARANI (LB), MEHMET ALI BORAN(TR), MELIH APA (TR), MICHELANGELO PISTOLETTO-MEDITERRANEAN CARPET (IT), MOATAZ NASR(EG), MURAT AKAGÜNDÜ (TR), MUSTAFA OKAN (TR), NADI GÜLER (TR), NALAN YIRTMAÇ (TR), NERIMAN POLAT (TR), NIKITA ALEXEEEV(RU) , PINAR YOLAÇAN (TR), SENCER VARDARMAN(TR), SERHAT KİRAZ (TR), SEVIL TUNABOYLU (TR), ULRIKE ROSENBACH (DE),YENI ANIT (TR), YEŞİM AĞAOĞLU (TR)


BIENNALE TEAM : Curators : Beral Madra (Artistic Director); Fatih Balcı; Fırat Arapoğlu; Seyhan Boztepe; Biennale Director: Seyhan Boztepe; Coordinator Curator: Deniz Erbaş ,
Coordinators : İsmail Erten, Oral Kaya; Biennale Child: Erdinç Alnıak; Biennale Young: Hasan Gülbay; Biennale Abled: Cemal Öney, Didem Gürdoğan;Biennale Productions: Doğan Türkoğlu; Web: Yıldırım Şahiner

VENUES: OLD BUS STATION AND STORAGE, KORFMANN LIBRARY, ARMENIAN CHURCH, CULTURE CENTER of the CITY AND OTHER PUBLIC SPACES

3rd ÇANAKKALE BİENNALE IS REALIZED UNDER THE AUSPICES OF ÇANAKKALE MUNICIPALITY.  : İSTANBUL ITALIAN CULTURAL INSTITUTE, İSTANBUL GOETHE INSTITUT AND LOCAL NGO’S ARE THE DISTINGUISHED SUPPORTERS AND COLLABORATORS.

Çanakkale is a historically loaded city, since it has always been a geopolitical passage way between continents, oceans and civilizations. From the legendary fall of Troy to The Gallipoli Campaign during the 1st Worl War, Çanakkale has always attained a very special place in the hearts and minds of many cultures and civilizations.

The Third Çanakkale Biennial will be held in Çanakkale, on the eastern shore of The Dardanelles Straights. This year the Biennale has the aim to portray the intricate realities of political, social and economic world state of affairs in today's global stage. As an artistic event, it will question, analyse and deconstruct the current order of things. It will have a claim, to present visual and performing arts that reflects today’s contemporary art aesthetics and dissents.


The Third Çanakkale Biennial aims;
a. To be a platform for viewing and perceiving art that is created within the above mentioned context;
b. To make visible the geographical boundaries that is being re-drawn in global dimension, the neo-liberal economy which tries to re-incarnate itself, and in particular the political transformations in The Middle East region.
c. To examine the emerging pressure on the existing political power; and evidently all these issues that influenced the daily life ;
d. To exhibits works emanating from a certain concept that supports an existing environment or proposes a new environment;
e. To discuss and to deconstruct this organized movement that emerges with the new waves of revolution and revives itself.

Thus the Third Çanakkale Biennial
a. Will place this historical city into the calendar of international art world by inviting artists and art experts from all over the world, who will contribute to the conceptual framework of this biennial;
b. Will provide interesting and functional locations such as The Old Bus Terminal, The Naval Museum, Korfmann Library, The Old Armenian Church, and The State Fine Art;
c. Will invite the art and culture institutions and universities to join the biennial artists to create an environment of interaction and communication;
d. Will provide the widest possible discussion of the biennial with various social and educational programmes such as workshops, debates and conferences;
e. Will prove the fact that a biennial is not an end in itself, but a sustainable event which demands audience participation and which will become a form of cultural interface for The Mediterranean region;
f. Will place Çanakkale into the global art - culture production and communication networks.


*The Title of 3rd Çanakkale Biennale is inspired by: "Art does not produce knowledge and submissions for politics. It produces dissent, fictionalities, and the reciprocal interdependence of different kinds of sequences in the realm of sensibility. These it produces, not for political action, but in the framework of its own politics, in accordance with that peculiar double action, which on one hand encourages itself for self-destruction and on the other locks itself in loneliness. Art produces fictionalities and dissents which reorganize the space-time of can pages, museums, films and theatre which are in fact forms that demand divisions and subdivisions of general locations of sensibility, alone and together and the interrelations between vision and reality. In this way, art produces-creates forms that provide recreations of experiences- It is indeed the area, in which forms of political subject-agent to come into existence”.
Jacques Ranciere, Die Aufteilung des Sinnlichen (Die Politik der Kunst und İhre Paradoxen), Polypen, 2008, s.89-90

Detailed Information: DENİZ ERBAŞ: deniz.erbas@gmail.com




Sunday, February 19, 2012









KUAD Gallery
Suleyman Seba Caddesi No: 52
Akaretler 34357 Besiktas Istanbul
T. +90 212 227 00 08; F. +90 212 227 00 09










PESS RELEASE
PERMANENT AVANT-GARDE
MARINKO SUDAC COLLECTION, ZAGREB
KUAD GALLERY INAUGURAL EXHIBITION
ARTISTS:
ALEKSANDAR SRNEC, ATTILA CSERNIK, BALINT SZOMBATHY, BOGDANKA POZNANOVIC, BORIS DEMUR, ERA MILIVOJEVIC, EXAT 51, FAMILY FROM SEMPAS, GORGONA, IVAN KOZARIC, IVANA TOMLJENOVIC MELLER, JOSIP SEISSIL (JO KLEK), MARIJAN MOLNAR, MARKO POGACNIK, MLADEN STILINOVIC, NASKO KRIZNAR, OHO, RED PERISTYLE, TOMISLAV GOTOVAC, TRAVELERI, VLADIMIR BONACIC, VLADO MARTEK, ZELJKO JERMAN, ZELJKO KIPKE

CURATOR: BRANKO FRANCESCHI
OPENING: 24 FEBRUARY 2012, 4 TO 8 PM
FROM 24 FEBRUARY TO 28 APRIL 2012
KUAD Gallery will be opened with a selection of the collection of Marinko Sudac from Croatia presenting  the avant-garde art production of South East Europe. The exhibition has been curated by Branko Franceschi, the director of the collection.
Marinko Sudac Collection established in 2004 and today holding more than 20,000 artifacts and documents, in this respect represents not only the good case study, but unavoidable source and generator of information. (www.avantgarde-museum.com)
59 works (photography, prints, collages and videos) of Aleksandar Srnec, Attila Csernik, Balint Szombathy, Bogdanka Poznanovic, Boris Demur, Era Milivojevic, EXAT 51, Family from Sempas, Gorgona, Ivan Kozaric, Ivana Tomljenovic Meller, Josip Seissel (Jo Klek), Marijan Molnar, Marko Pogacnik, Mladen Stilinovic, Nasko Kriznar, OHO, Red Peristyle, Tomislav Gotovac, Traveleri, Vladimir Bonacic, Vlado Martek, Zeljko Jerman and Zeljko Kipke are selected for Permanent Avant-Garde exhibition.
The exhibition within the spatial context of KUAD Gallery brings only a tiny segment of the collection to Istanbul and Turkish public. The goal is to make the continuity of the avant-garde production in the region both known and understandable. Curatorial concept divided the exhibition into four comprehensive sections. In Print focuses on the legacy and continuation of the avant-garde magazine publishing, while Legacy of Constructivism points out how the aesthetic of constructivism permeated and transformed throughout the 20th century. Subject = Object presents impressive history of performative art practices in the region dating back to the 1920s and Utopia and Radicalism epitomizes activism that bravely stood against the power and rule of the political elite.
KUAD Gallery is founded by Beral Madra (BM Contemporary Art Center), Ayşe & Alpagut Gültekin (Norgunk Publishing) and Erol Sağmanlı (Urart).
We would like to thank the Consulate General of the Republic of Croatia in Istanbul, our Accommodation sponsor Point Hotel and our Printing sponsor Mas Matbaa for their kind contribution.
For detailed information please contact Selin Yurtbilir, Kuad Gallery Coordinator.
kuad@kuadgallery.com; T. +90 212 227 00 08


KESİNTİSİZ AVANGARD
ZAGREB’DEN MARINKO SUDAC KOLEKSİYONU
KUAD GALERİ AÇILIŞ SERGİSİ
SANATÇILAR:
ALEKSANDAR SRNEC, ATTILA CSERNIK, BALINT SZOMBATHY, BOGDANKA POZNANOVIC, BORIS DEMUR, ERA MILIVOJEVIC, EXAT 51, FAMILY FROM SEMPAS, GORGONA, IVAN KOZARIC, IVANA TOMLJENOVIC MELLER, JOSIP SEISSIL (JO KLEK), MARIJAN MOLNAR, MARKO POGACNIK, MLADEN STILINOVIC, NASKO KRIZNAR, OHO, RED PERISTYLE, TOMISLAV GOTOVAC, TRAVELERI, VLADIMIR BONACIC, VLADO MARTEK, ZELJKO JERMAN, ZELJKO KIPKE
KÜRATÖR: BRANKO FRANCESCHI
AÇILIŞ: 24 ŞUBAT 2012, 16:00-20:00
SERGİ SÜRESİ: 24 ŞUBAT - 28 NİSAN 2012
KUAD Galeri, Hırvat işadamı-koleksiyoner Marinko Sudac’ın Güneydoğu Avrupa’nın soğuk savaş öncesi ve sırasındaki avangard sanat üretimini ve bu üretimin günümüze kadar süren örneklerini içeren koleksiyonundan bir seçkiyle açılıyor. 2004 yılında oluşturulan ve bugün 20.000’den fazla sanat yapıtı ve belgeyi barındıran Marinko Sudac Koleksiyonu yalnızca iyi bir model olmakla kalmayıp, aynı zamanda kaçınılmaz bir kaynak ve bilgi birikimi sunmaktadır. (www.avantgarde-museum.com)
Kuad Galeri’de gerçekleştirilen Kesintisiz Avangard başlıklı sergi, İstanbul'a ve Türkiye sanat ortamına bu koleksiyonun yalnızca küçük bir bölümünü taşımaktadır. Sergi, hem toplumsal-siyasal-kültürel kapsamı hem de estetiği açısından İstanbul izleyicisinin zamanında tanıyamadığı bir sanat ortamını sanat yapıtları, yayınlar ve belgesellerle ayrıntılı bir biçimde göstermek ve o bölgedeki avangard üretimin sürekliliğini tanınır ve anlaşılır kılmak amacıyla koleksiyonun yöneticisi Zagreb’li küratör Branko Franceschi tarafından tasarımlandı.
Sergi, koleksiyonun tümel kapsamından seçilmiş Aleksandar Srnec, Attila Csernik, Balint Szombathy, Bogdanka Poznanovic, Boris Demur, Era Milivojevic, EXAT 51, Family from Sempas, Gorgona, Ivan Kozaric, Ivana Tomljenovic Meller, Josip Seissel (Jo Klek), Marijan Molnar, Marko Pogacnik, Mladen Stilinovic, Nasko Kriznar, OHO, Red Peristyle, Tomislav Gotovac, Traveleri, Vladimir Bonacic, Vlado Martek, Zeljko Jerman ve Zeljko Kipke’nin yapıtlarını içeren dört bölümden oluşuyor. Basılı başlıklı bölüm avangard dergi yayıncılığının vasiyeti ve sürekliliğine odaklanırken, Konstrüktivizmin Vasiyeti konstrüktivist estetiğin 20. yüzyılda nasıl yayıldığına ve dönüştüğüne işaret etmektedir. Özne = Nesne, performans sanatlarının bölgede 1920’lere dek uzanan çarpıcı tarihini temsil ederken, Ütopya ve Radikalizm de cesaretle siyasi seçkinlerin iktidarı ve gücüne karşı duran aktivizmi örneklendirmektedir.
KUAD Galeri; Beral Madra (BM Çağdaş Sanat Merkezi), Ayşe ve Alpagut Gültekin (Norgunk Yayıncılık) ve Erol Sağmanlı (Urart) tarafından kurulmuştur.
Hırvatistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu’na, Konaklama sponsorumuz Point Hotel’e ve Baskı sponsorumuz Mas Matbaa'ya teşekkür ederiz.
Ayrıntılı bilgi ve görseller için: Selin Yurtbilir, Kuad Galeri Koordinatörü.kuad@kuadgallery.com T. (0212) 227 00 08