AMSTERDAM 12-14 ARALIK
Aralık'ta Amsterdam bir törenden ötekine koşuşturan Türkleri ağırladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve ona eşlik eden heyet, Dam meydanındaki Niewue kilisesinde düzenlenen İstanbul, Şehir ve Sultan sergisinin açılışını yaptı. Nisan ortasına kadar sürecek olan sergi Istanbul’u geçmişi ve bugünüyle Hollanda izleyicisine bir çırpıda göstermek amacını taşıyor ve büyük bir kültür paketi programının ana etkinliği. Dört müzeden (Topkapı Sarayı, Türk İslam Eserleri Müzesi, Sabancı Müzesi ve Sadberk hanım Müzesi) derlenmiş olan değerli eserlerle Kapalıçarşı’nın turistik estetiğini yansıtan malların bir arada kilisenin içine yerleştirilmesi anlaşılan küratörleri zorlamış. Değerli tahtların altına makine halılarının yayılmış olması, ya da çinilerin sergilendiği dev panoların hemen yanında Mahmutpaşadan derlenmiş plastik ev eşyalarının ve baharatların yer alması nasıl yorumlanır, bilemem ama profesyonel gözler için oldukça sarsıcı bir görüntüydü. Genel anlamda bu sergi turizme hizmet eden bir kültür etkinliği olarak değerlendirilebilir ve kuşkusuz orta sınıf Avrupalının oryantalist düşlerini doyurur. Eğer amaç buysa, sorun yok.
Bir başka grup ( Nazan Ölçer, Ergun Çağatay, Tevfik Balcıoğlu, Vecdi Sayar, Özdem Petek ve ben) Türkiye’de sanat ve kültür projelerinin AB kaynaklı destekçilerinden olan Prince Claus Vakfı’nın 13 Aralık’ta 10. yıl ve ödül törenine davetliydi. Vakıf her zaman olduğu gibi Afrika, Güney Amerika ve Asya ülkelerinden sanatçılara ve kuruluşlara ödül yağdırdı. Prens Claus, 1985’de Roma’da Uluslararası Gelişim Derneği’nin 18. Dünya Kongresinde yaptığı konuşmada “Birinci dünya, ikinci dünya, üçüncü dünya; benim için tek bir dünya var. Ya tek bir dünya ya da hiç!” diyerek, kurduğu vakfın politikasını belirlemiş. Vakfın 10. yıl kitabında, 1997’den bu yana desteklenen sanat ve kültür projelerini gösteren harita bu tek dünya düşüncesinin nasıl gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
Amsterdam limanında yeni yapılmış olan the Muziekgebouw binasında Hollanda kraliçesi Beatrix’in ve ailesinin himayesinde yapılan ödül töreninde Prens Friso van Oranje-Nassau 100.000 EURO’luk Prince Claus büyük ödülünü Iran’lı grafik tasarımcısı Reza Abedini’ye verdi. Afganistan’dan performans sanatçısı Lida Abdul,Jamaica’dan kültür tarihçisi ve yazar Erna Bodber, Kenya’dan yayıncı Henry Chakava, Nijerya’dan Comittee for Relevant Art (CORA) derneği, Haiti’den şair ve yazar Franketienne, Pakistan’dan tiyatro yönetmeni ve kadın hakları savunucusu Madeeha Gauhar, Filistin’den Al Kamandjati(Keman Okulu), Papua Yeni Gine’den sanatçı, ve küratör Michael Mel, Mali Ulusal Müzesi ve Lübnan’dan küratör Christine Tohme diğer ödülleri paylaştılar. Bilindiği gibi, Türkiye’den Hasan Saltık 2003’de Prince Claus ödülü almıştı. Bu yıl Prince Claus Vakfı Ergun Çağatay’ın “Türkçe Konuşanlar” kitabının basımını destekledi.
Bu iki etkinlik iki ülkenin kültür politikasını yansıtıyordu: Birisi küresel sanat ve kültürün hamiliğini üstlenip dünyayı etkilemek, ötekisi kendini tanıtma/ kabul ettirme çabasıyla sanatını/kültürünü paketlemek.
Beral Madra, Aralık 2006
Radikal, 18 Aralık 2006
No comments:
Post a Comment